Bu coğrafyada Kadın olmak!
Kadınlar ve kadın cinayetleri üstüne…
Kadınları önce seviyor taklidi yapıp, peşinden koşuyor sahipleniyorsunuz. Zaman içinde eşya muamelesi yapıp aşağılıyorsunuz o çok sevdiğiniz yere göğe sığdıramadığınız, uğruna ölürüm dediğiniz kadının eceli oluyorsunuz.
Sonra sözlü taciz ediyor, tecavüz ediyor, dövüyor, ateş ediyor, kesiyor yetmiyor parçalara ayırıyor, sonra bir bavula, bir varile yada bir çöp torbasına sığdırıyor, pislikmiş gibi bir çöp konteynerine veya bir çukura atıyor üstünü betonla perdeliyor hayattan koparıyorsunuz.
Bu hep erkeklik adı altında yapılıyor.
Sonra namaza başlıyor, takım elbise giyiniyor, traş oluyor varsa saçını ıslatıp yandan tarayıp alnına yapıştırıyor, iki elini birleştiriyor boynunu hafif yana büküp pişmanmış gibi yapıyor hiç utanmadan kendinizi savunuyorsunuz.
Söz birliği etmişcesine ağzınızdan şu sözler çıkıyor.
“Pişmanım hakim bey, hakim hanım çok seviyordum ama o beni başka bir adamla aldattı, tartıştık arbede sırasında kazara öldürdüm pişmanım.”
Bir diğeri; “Erkekliğimle alay etti ağır tahrik vardı öldürdüm pişmanım.”
Bir diğeri “namusum için öldürdüm pişmanım.”
Bir diğeri” İşten yorgun geldim, gezmeye gitmiş eve geç geldi yemek yoktu. Sinirlerime hakim olamadım öldürdüm pişmanım.”
Bir diğeri “Çok seviyordum öldürdüm pişmanım.”
Bir diğeri ” Zaten yollu (orospu) idi öldürdüm.”
Bir diğeri ” Yakınım (amcam, babam, abim, dayım, dedem) tarafından tecavüz edilmiş. PİÇ getirecekti adımız karalanmasın diye töre gereği ailemizin namusunu temizledim pişmanım.”
Tutanaklara geçen bildik tanıdık bu ve buna benzer sözler sayfalarca uzayıp gidiyor.
İyi halden kısa bir süre hapis yatıp sonra tahliye edilip aramıza karışıp hiç bir şey olmamış gibi kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Bu tarz tahliye kararları biz kadınları artık hiç şaşırtmıyor. Çünkü kanunlar kadını korumuyor. Caydırıcı emsal teşkil edecek hiç bir yasal işlem yapılmıyor.
Yasa koyucu kanun adamları, kanun kadınları dahi etek boyunu, gece sokağa çıkma saatini , dudağında ki ruju, gülüşünü, giydiği kot pantolonun dar oluşunu, şortunu sorgular olunca ortaya bu acı manzara çıkıyor.
İstanbul sözleşmesinin ne denli önemli olduğu ortada. Sözleşmenin ilk imzacısı biz iken şimdi bu sözleşme neden iptal ediliyor?
Sözleşmenin iptal olmasına engel olmalıyız.
Sözleşmenin dört temel ilkesi şöyle; “kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir.”
Yaşam hakkımız elimizden alınmasın. Başka kadınlar ölmesin.
#İstanbulSözleşmesiYaşatır
#insanız #kadınız #eşitiz
Nurhayat ŞEN